EDUCAnet – Türkçe

Tam Röportaj

Sizce 65 yaşında hala tam istihdamda olacak mısınız ve çalışma kabiliyetiniz yüksek olacak mı?

Kesinlikle şimdiki gibi olmayacak ve aynı zamanda çok bireysel. Bazı insanlar kendi kendilerini daha çok motive ederken, bazıları daha az motive edebilir ve bazıları da kendilerini geliştirmeyi hiç önemsemez. Ama sadece fiziksel açıdan bakarsam, 40 yaşında kendimle hiçbir şey yapmazsam, 65 yaşında eğitimde yapacak hiçbir şeyim olmaz. Yani her şey öğretmenin sadece bilgi olarak değil, fiziksel olarak da gelişme isteğine sahip olup olmadığına bağlı.

Siz kişisel olarak bu nitelikleri geliştirmek için çalışıyor musunuz?

"Evet, hem yetkinlik gelişimi hem de fiziksel gelişim üzerine. Belki de bu koltukta oturmamın nedeni olan büyük bir avantajım var, o da kişisel gelişim için güçlü bir motivasyona sahip olmam ve kişisel hedeflerimi belirleyebilmem. Yaptığım her şeyin bir hedefi var ve her yerde gelişim için bir alan arıyorum. Beni daha ileriye götürecek ve okulu daha ileriye götürecek hedefler belirlemediğim bir öğretim yılı hayal edemiyorum.

Bu okulda, yaşları 35-40 arasında değişen öğretmenlerle nispeten genç bir kadromuz var, ancak önceki görevimde öğretmenlerimizin çoğu emeklilik öncesi yaştaydı. Ve orada fiziksel olarak formda olanların 70'inden sonra da rahatlıkla öğretmenlik yapabildiğini, tam tersi fiziksel olarak formda olmayanların ise emekli olmaktan mutlu olduğunu açıkça görebiliyordunuz."

Sizi bu kadar genç bir kolektif yapan şey nedir?

Okulumuz genç ve burada çalışan öğretmenler henüz yaşlanmaya fırsat bulamadı. İkinci neden ise özel bir okul olarak 40 yıllık bir öğretmenin bizim için çok pahalı olması. Ayrıca öğretmenlerden beklentilerimiz çok daha yüksek; her bir öğretmenimiz, yaşı ne olursa olsun, bilgi teknolojileri konusunda yetkin olmak zorunda, öğretim sistemimiz bunun üzerine kurulu. BİT olmadan bunu yapamayız.

Okulunuzdaki öğretmenlerin yaşı şu anda nispeten düşük olsa da, emeklilik yaşının onları hazırlıksız yakalamamasını sağlamak için hala çalışmak için zamanları olan doğru yaşta öğretmenler buluyorsunuz. Bunu hiç düşünüyor musunuz? Bunu ekibinizle yaptığınız çalışmalara dahil etmeye çalışıyor musunuz?
Ben düşünmüyorum. Şimdiye kadar herkes için çok uzak görünüyor.

Ekibinizde herhangi bir tükenmişlik vakası ortaya çıktı mı?

"Bu okulda değil ama daha önceki görevimde buna şahit oldum. Ama tükenmişlik kelimesini sevmiyorum. Ben sönmüş kelimesini tercih ederim. Çünkü bir şey söndüğünde yeniden alevlenebilir. Oysa bir şey yandığında.

Ama çoğu insan için amaçlarını yeniden bulmaları yeterlidir ve yollarına devam edebilirler. Ama okuldaki bir öğretmenin amacı öğrenci olmalıdır, para değil."

Peki tükenmişliğin nedenleri neydi?

Öğretmenin öğrenciler üzerindeki otorite eksikliği ve öğrencilerin ona saygı duymamasıydı.

Peki bununla başa çıkmanın yolları var mı?
"Bu, bir eğitimci olmak için gereken temel ön koşullara bağlıdır ve ne yazık ki herkes buna sahip değildir. Mesele üniversiteyi kırmızı bir diploma ile bitirmek değil, bir sınıfın önünde nasıl durulacağını bilmek, onlara hayatları için önemli bir şey vermek ve bu süreçte ezilmemektir.

Öğrencilerin şu anda sahip oldukları lüksleri yoktu. Dünya değişiyor, bu doğru ama 50 yıl önce de değişiyordu. Bir öğretmen bu değişimlere uyum sağlayabilmelidir. Bir öğretmen 20 yıl boyunca alıştığı kalıplaşmış kalıpların dışına çıkamadığında sorunlar ortaya çıkar. Ve yeni zamanlar yeni şeyler gerektirdiğinde ve öğretmen bununla birlikte gelen yeni rollerine dönüşemediğinde tükenmişlik başlar.

Eminim bunun, daha genç yaşta kendini bu becerilere adamamış, değişmemiş ve aynı kalmış olmasıyla da ilgisi vardır. Eğer öğretmen uygun şekilde yanıt veremezse, durum onu yakalayacaktır. Öğretmen tükenmişliğinin nedenlerinden biri de budur."

Peki diğerleri nelerdir?
"Yeni şeyler öğrenme ve zamanın hızla değiştiği gerçeğini kabul etme isteksizliği. Geçmişe takılıp kalmak.

Ailedeki hastalıklar gibi kişisel meseleler de var. Ve sonra özellikle gelişmek için içsel motivasyon. Biri 20 yıl boyunca kendisiyle hiçbir şey yapmazsa, çocuklar onu kabul etmeyecektir."

Ekibinizdeki öğretmenleri siz mi seçiyorsunuz?
Evet, ama bazı durumlarda bu çok sınırlı oluyor. Seçme şansımın olmadığı bazı pozisyonlar var.

Okulunuzda öğretim personeli için sürekli mesleki gelişim nasıl gidiyor? Öğretmenler hangi kursları seçiyor?

"Öğretmenler ne tür bir eğitime ihtiyaç duyduklarını kendileri değerlendirmek zorunda. Bir eğitim portföyümüz var ve bu portföyde öğretmenlerin kendilerini ne ölçüde eğitebildiklerini de değerlendiriyoruz. Eğitimi zorunlu kılmaktan hoşlanmıyorum. Ancak burada bile başkaları yerine kendilerini eğitmeyi tercih eden öğretmenlerimiz var. Biraz daha zaman veriyorum - burada müdür olarak sadece beşinci yılımdayım, bu nedenle eğitimin daha uzun geçmişini kendi deneyimlerime dayanarak değerlendiremem. Ancak iki ya da üç yıl sonra, bazı öğretmenlerin nasıl olup da kendilerini eğitme ihtiyacı hissetmediklerini soruyor olacağım.

Ulusal Eğitim Enstitüsü öğretmen eğitiminin alfası ve omegasıdır, ancak başka ajanslar ve eğitim şirketleri de vardır. Gerçekten de aralarından seçim yapabileceğiniz geniş bir yelpaze var. Bence tüm eğitimler, bazıları doğrudan bazıları da dolaylı olarak çalışma becerilerinde artışa yol açmaktadır. Kendi kendini eğitmek ve fiziksel olarak kendinle çalışmak herkes için bir meydan okumadır.

Örneğin, beden eğitimi dersine gitmek istemeyen çocukların sayısı her geçen gün artıyor. Hatta beden eğitimini tamamen kaldırmanın iyi bir fikir olacağını söyleyenler bile var. Burada bir denge bulmak önemlidir. Ancak fiziksel aktivite olmadan emekliliğe bile ulaşamayacağımız açıktır."